Kütüphaneler Şehri: Helsinki
Kişisel gezi haritamda, gittiğim en kuzey noktayı Kopenhag’tan Helsinki’ye taşıyorum 2024 yılında! Mart ayında, donmaktan korka korka Helsinki’ye doğru dola çıkıyorum. Finlandiya Körfezi’nde görüp, şok geçirdiğim kalın buz tabakalarına rağmen diyebilirim ki korktuğum kadar kötü bir soğukla karşılaşmadım Helsinki’de.
Helsinki’ye Ne Zaman Gidilir?
İskandinav ülkeleri için hala oldukça erken bir zaman olan Mart ayındaki seyahatime dayanarak söylüyorum ki bu mevsimde bile seyahat planlayabilirsiniz Helsinki'ye. Tabi ki giyim konusunda hazırlıklı olmanız şartıyla. Özellikle eldiven, bere, atkı, termal içlik olmazsa olmazlardan. Döneceğim gün yağan kar ve esen rüzgar sayesinde biraz zorlandım fakat genel olarak rüzgar yoksa soğuğu katlanılabilir bence.
Özellikle kuzey ışıklarını görmek veya kayak yapmak için Finlandiya’nın kuzey bölgesi olan Lapland’e gitmeyecekseniz, bahar veya yaz aylarında çok daha rahat gezeceksinizdir. Fakat dediğim gibi kışın bile planlayabilirsiniz gezinizi.
Helsinki’de Kaç Gün Kalınır?
Helsinki, kent merkezi oldukça küçük olan bir başkent. Kent merkezinde her yere en fazla yarım saatlik bir yürüyüşle ulaşmanız mümkün. Sadece Helsinki’yi kapsayacak bir gezi için 3 gün yeterli bir süre olacaktır. Benim gezi planım 5 günlüktü ve fazla olduğu için yavaş bir tempoyla, bol dinlenerek geçti. Daha yüksek bir tempoyla 3 gün veya en fazla 4 gün ayırabilirsiniz.
Finlandiya Tarihinden Kısa Bilgiler
Kentin kültürünü, mimarisini daha iyi anlamak adına Finlandiya tarihinden kısa bilgilerin yararlı olacağını düşünüyorum. Helsinki’ye giderken daha önce okuduğum ama nedense hiçbir şey hatırlamadığım “Beyaz Zambaklar Ülkesinde” kitabını yanıma alıp, uçakta tekrar okumaya başladım. Finlandiya geziniz öncesi veya gezi esnasında kitap önerisi olarak değerlendirebilirsiniz. Kitap, Rus yazar Grigory Petrov’un Finlandiya’ya yaptığı seyahatler sırasında aldığı notlara dayalı. 1800’lü yılların sonunda, yokluk ve cehalet içindeki bir ülkenin büyük çabalarla nasıl medeni bir topluma dönüştüğünü aktarıyor. Atatürk’ün kitabı okuyup, gerçekleştirilen milli başarıya hayran kaldığını ve kitabın Türkçe’ye çevrilip okulların müfredatına eklenmesini istediğini de ayrıca belirteyim.
Bugünkü Fin toprakları, yüzlerce yıl Rusya ve İsveç arasında doğal bir tampon bölge görevi görmüş. Geniş bataklıklar, kıraç araziler, sarp granit kayalar ve ormanlardan dolayı bölge o kadar zorluymuş ki askeri kullanım için bile düşünülmemiş. Günümüz Finlandiya’sı, 1809 yılına kadar İsveç yönetimi altındayken, bu tarihten sonra iç işlerinde bağımsız olan Rusya’nın bir özerk bölgesi statüsüne geçmiş. Rus Devrimi sayesinde de 1917 yılında tam bağımsızlığına kavuşmuş.
Fin Toprakları “Suomi”
Helsinki’de gezerken çok karşılaşacağınız yerel bir kelime “Suomi” ve anlamı “bataklık arazi”. Finler kendi topraklarını, coğrafyalarını çok iyi yansıtan bu kelime ile isimlendiriyorlar.
Helsinki’ye yaklaşırken Estonya üzerinden ve sonrasında Finlandiya Körfezi’nden geçiyor uçak. Estonya’da kar bile yokken, körfezde beyazlıklar görünmeye başlıyor. Bu kadar yakın mesafede değişen iklim koşulları şaşırtıyor beni açıkçası. Bir diğer şaşırtan durum ise deniz ve karanın iç içe geçmiş olması. Finlandiya^da kıyılar o kadar girintili çıkıntılı ki neresi kara neresi deniz algılamak bile zor olabiliyor.
Helsinki’de Havaalanından Kent Merkezine Ulaşım
Havaalanından kent merkezine yarım saatte ulaşmanızı sağlayan yeni ve konforlu bir tren bulunuyor. Trenin kalktığı perondaki makinelerden kredi kartınızla biletlerinizi alabilirsiniz. Tek yön tren biletinin ücreti 4.1€
Helsinki’de Gezilecek Yerler
Helsinki’den önce kuzey şehri olarak sadece Kopenhag’da bulundum. O yüzden Kopenhag ile kıyaslarsam, Helsinki çok daha az renkli bir şehir. Fakat yine de özellikle yapıların giriş kapılarında renkli ve özgün tasarımlar görmek mümkün. Bu yazıda belirtilen yerlerin ve Helsinki Restoran Önerileri yazısında belirtilen restoranların işaretlenmiş olduğu google map haritasına buradan ulaşabilirsiniz.
Tarihindeki Rus hakimiyetinin ve doğal olarak kültürünün izlerini mimarisinde yakalamak mümkün. Gri tonlarının hakim olduğu, genellikle taş cephe kaplamalı, büyük yapı blokları Sovyetleri anımsatıyor. Bu Sovyet ruhunun en ete kemiğe bürünmüş örneği ise bence merkez tren garı.
1) Helsinki Merkez Garı
1914 yılında yapımı tamamlanan ve o dönem için oldukça önemli bir örnek yapı olan tren garı, tarihteki savaşlardan da nasibini almış ve bombardımanlara maruz kalmış. Yapılan yenileme çalışmalarıyla günümüzde bu hasarlardan iz yok tabii ki. Saat kulesi, büyük tonoz çatısı ve giriş kapısının iki tarafında yer alan insan figürlü heykelleriyle etkileyici tarihi bir yapı.
2) Senato Meydanı ve Helsinki Katedrali
Yakın civardan devam edersek, Helsinki’nin en turistik noktalarından biri Senato Meydanı ve bolca merdiven çıkıp ulaşacağınız Helsinki Katedrali. Renkli binalar ile çevrili, oldukça büyük meydan ve sade iç mekanı ile katedral, şahsi fikrimce çok zaman harcayacağınız yerler değil ama Helsinki’de görülecek yerler listesinin demirbaşları olduğu için gitmeden olmaz:).
3) Market Square
Liman kenarında bulunan, tarihi taş yapının içinde restoranlar, yiyecek stantları, yerel elişi eşyalar bulmak mümkün. Yemek veya bir kahve molası için düşünülebilir.
4) Temppeliaukio Kilisesi
Kaya kütlesinin oyulup, içine inşa edilmesinden dolayı kaya kilise de denilen Temppeliaukio Kilisesi, Helsinki'nin en özgün yapılarından. Bakır kaplama kubbesi ve etrafını saran ışıklıktan süzülen doğal ışığı ile bildiğiniz kiliselere hiç benzemiyor. Daire planı, etrafı saran taş dokusuyla öyle iyi bir akustik sağlıyor ki konser organizasyonları bile yapılıyor bu kilisede. Helsinki geziniz öncesi kilisenin etkinlik programını kontrol etmekte fayda var, belki bu özellikli kilisede konser dinleme fırsatınız olabilir. Her gün 10.00-16.50 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Giriş ücreti ise 8€.
5) Kammpi Şapel
Çok merkezi bir bölge olan Kammpi’de bulunan bu şapelin diğer bir adı da sessizlik şapeli. Çok hareketli bir bölgede olmasına rağmen içerisine girince neden bu şekilde adlandırıldığını anlıyorsunuz. Tamamen ahşap olan şapel mimari açıdan da oldukça dikkat çekici. İçeri girip meditatif bir mola verebilir, sessizliğin keyfini çıkarabilirsiniz. Girişlerde herhangi bir ücret talep edilmiyor.
6) Amos Rex
Bir sanat müzesi olan bu yapının sergi salonları yer altında yer alıyor. Lasipalatsi Meydanı’nda yer alan amorf şekilli çatı pencereleri bu meydanı oldukça ilginç kılıyor. Müzeye girmeseniz bile bu çatı pencerelerinin yer aldığı meydana gitmenizi tavsiye ederim. Müzeye giriş ücreti 20€. Bilet seçenekleri ve daha detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
7) Helsinki Müzeleri
Sırt sırta konumlanan Helsinki Tasarım Müzesi ve Fin Mimarisi Müzesi bu gezimde ziyaret ettiğim iki müze. İçerik açısından iki müzeyi de oldukça zayıf bulduğumu söyleyebilirim, o yüzden bu müzeleri tavsiye edemeyeceğim size. Müze ziyaret etmek isterseniz Helsinki Sanat Müzesi veya Modern Sanatlar Müzesi Kiasma’yı deneyebilirsiniz.
Helsinki Kütüphaneleri
Bu tanımlama daha önce yapılmış mı bilemiyorum fakat, Helsinki benim için tam bir kütüphaneler şehri! Tarihi veya modern olsun, hem mimari hem de insanların kullanımı açısından çok etkileyici örnekler görmek mümkün.
Pek de yumuşak olmayan iklim koşullarından olsa gerek, sadece öğrenci değil yaşlı ve çocuklu ailelerin de uzun zaman geçirdiği alanlar kütüphaneler. Tabii ki bu duruma, tasarlanan yapıların kullanıcılarına çok çeşitli fonksiyonlar sunabilmesinin de etkisi büyük.
8) Helsinki Merkez Kütüphanesi Oodi
Helsinki Merkez Kütüphanesi Oodi, kullanıcılarına çok çeşitli seçenekler sunan, mimari anlamda çok doyurucu modern bir yapı. Bir kütüphaneden beklenen en temel kitaplık, çalışma ve okuma alanlarına ek olarak; özel çalışma ve toplantı odaları, video oyun odaları, atölyeler, stüdyolarla kullanıcılarına çok çeşitli ve konforlu imkanlar sunuyor. Modern mimariye veya kütüphanelere ilgi duymasanız bile Helsinki'ye gittiğinizde buraya kesinlikle uğramanızı tavsiye ederim. Hem kullanım açısından hem de modern mimari açısından çok etkilendiğim bir proje oldu.
9) Helsinki Üniversitesi Kütüphanesi
Merkez Kütüphanesi Oodi’ye kıyasla burası daha akademik bir hava barındırıyor. Helsinki kent merkezinde bulunan yapı, Finlandiya'nın en geniş akademik kütüphanesi. İçinde bulunduğu tarihi kent dokusuna uygun, tuğla cepheden oluşuyor fakat cephedeki büyük dalga formlu büyük cam ile dinamik tasarımı konusunda ipucu veriyor adeta. Üniversite kütüphanesi olmasına rağmen sadece üniversite öğrencilerinin kullanımına açık değil. Girişte herhangi bir kontrol olmadan kütüphaneyi ve okuma alanlarını kullanabilirsiniz.
10) Ulusal Arşiv
Finlandiya Ulusal Arşivi tam olarak bir kamu veya üniversite kütüphanesi olmasa da bu listede olmayı ve ziyareti hak ediyor çünkü çok etkileyici bir mekan. 1890 yılında Neo-Rönesans sitilinde yapılan bina, Nordik ülkelerinde, hatta Rusya'da arşiv olarak tasarlanan ilk yapı olma özelliğini taşıyor.
Kamu kullanımına açık olan ve birçok kaydı imceleyebildiğiniz arşivde okuma ve çalışma odaları da bulunuyor. Özellikle tarihi okuma odası sizi Harry Potter film karesine ışınlar gibi. Kesinlikle içeri girip en azından bir göz atmanızı öneririm. Okuma salonundan çıktıktan sonra "Ben biraz önce nasıl bir yerdeydim öyle!" diye bir süre durmama sebep oldu burası:).
11) Finlandiya Ulusal Kütüphanesi
Finlandiya’nın en eski ve en büyük bilimsel kütüphanesi olma özelliğini taşıyor. Antik Yunan stili kolonlarıyla, işlemeli tonoz ve kubbe çatısıyla oldukça etkileyici bir iç mekan sunuyor. Hafta içi her gün 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
12) Rikhardinkatu Kütüphanesi
Nordik ülkelerinde, genel kütüphane olarak tasarlanan ilk bina ve tarihi 1881'e dayanıyor. Hala iç mekanında bu tarihi gözlemleyebiliyorsunuz. Her yaştan insana hatta köpeklerin girişine açık bu kütüphaneyi de rotanıza ekleyebilir, biraz soluklanma molası verebilirsiniz.
Fin Saunası/Hamamı
Finlandiya’ya gelip de Fin saunasını deneyimlemeden dönmek olmaz! Sauna kültürü hayata öyle entegre bir ritüel ki apartmanların kendilerine özel saunası bile bulunuyor.
Helsinki planınızı yaparken yarım gününüzü saunada geçirecekmiş gibi planlama yapmanızı öneririm. Helsinki kent merkezinde bulunan Löyly Helsinki veya Allas Pool seçeneklerinden birini deneyebilirsiniz. Kent merkezinin biraz dışında kalan ve daha geleneksel saunalar olan Kotiharjun Sauna veya Sauna Hermanni de değerlendirebileceğiniz seçenekler arasında. Ben kent merkezindeki liman bölgesinde yer alan Allas Pool’u seçiyorum ve gayet memnun kalıyorum.
13) Allas Pool
Oldukça modern bir tesis olan Allas Pool, yaz-kış kullanılan bir yer. Saunaya ek olarak açık hava havuzu da bulunuyor ki burası yaz döneminde oldukça hareketli olur diye düşünüyorum.
Geleneksel Fin mimarisine uygun, ahşabın bol kullanıldığı bu tesisin ana binasında kadın ve erkeklerin ortak kullanımına açık bir sauna, kadın ve erkekler için ayrı soyunma/duş alanları, dinlenme/kafeterya alanları bulunuyor. Dışarıda da üç tane küçük yapı bulunuyor. Bunlarda da kadın, erkek ve karma saunalar, soyunma/duş alanları bulunuyor. Bu küçük yapıların hemen yanında deniz suyu havuzu bulunuyor ve sauna ritüelinin bir parçası olarak saunadan çıktıktan sonra buz gibi suya giriyorsunuz.
Hemen yanı başındaki buz kaplı denizi izleyerek, aynı suya girmeyi başarmak benim gibi soğukla arası olmayan biri için bile mümkünse siz de kesinlikle denemelisiniz. Sonrasındaki hissiyat ise inanılmaz! Zırhla kaplanmış, kurşun geçirmez gibi hissediyor insan kendini. Öyle ki insan tekrar tekrar sauna-deniz suyu döngüsünü yapmak istiyor ve yapıyor da:).
Allas Pool giriş ücreti hafta içi ve hafta sonu farklılık gösteriyor. Cuma günü saat 14.00’den sonra hafta sonu sayılıyor ve ücreti 22€, hafta içi giriş ücreti ise 18€. Tesiste; mayo, havlu, terlik, bone gibi ihtiyaçlarınızı satın almanız veya kiralamanız mümkün fakat bunlar için de ekstra ücret ödemek istemiyorsanız yanınıza almayı unutmayın.
Helsinki gezim, Fin saunası gibi yeni deneyimlerle daha da renklendi fakat şehir de gezecek güzel yerler sunuyor. Siz de 3-4 günlük bir Helsinki planıyla bu kuzey başkentini keşfedebilirsiniz. Olası Helsinki geziniz için şimdiden keyifli keşifler!