Seyahat ve Mimarlık-2: El Hamra Sarayı-Granada
28.04.2020


Seyahat etmek ve mesleğim olan mimarlığı ortak bir paydada buluşturacak bir yazı dizisi yazma fikrini destekleyecek çok fazla yazı üretmediğimi fark ediyorum. Korona virüs günlerinde evlerimizde olduğumuz bu zamanı daha çok yazı yazarak değerlendirip, fiziksel olarak gezemesek de zihinsel olarak yolculuklara çıkabileceğimizi düşünüyorum. Ne dersiniz?

Yazı dizisinin ilkinde sizi Berlin’e götürmüştüm (yazıyı merak edenler için 
Seyahat ve Mimarlık-1: Soykırım Anıtı) şimdi de sizi güneye, İspanya’ya götürüyorum. Hatta hedef İspanya’nın da güneyi: Endülüs!

Granada-İspanya
El Hamra Sarayı'nın eteklerinde uzanan Granada şehri.

Endülüs yani Andalucia bölgesinde yer alan büyük şehirlerden biri olan Granada’da bulunan El Hamra Sarayı, o kadar büyüleyici bir yapı ve mekanlar dizisi ki İspanya ziyaretinizi bu sarayı görmeden noktalamamanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

El Hamra Sarayı'nın Tarihi
Darro Nehri'nin ikiye ayırdığı vadinin batı tarafında bulunan Al-Sabica tepesine kurulu El Hamra Sarayı’nın tarihi 9. yüzyıla kadar dayanıyor. Roma döneminden kalan kale kalıntıları üzerine, yine bir kale olarak Nasri emiri tarafından inşa edilmeye başlanmış. 13. ve 14.yy’da kale-saray haline dönüştürülen bu yapı kompleksinin tamamlanması ise 150 yıl kadar sürüp, 15. yüzyılı bulmuş.

El Hamra Sarayı-Granada
Yeşilin ve suyun eksik olmadığı El Hamra Sarayı.

Nasrid Hanedanı; günümüz İspanya’sı ve Portekiz’ini kapsayan İber Yarımadası’nda hakimiyet kurmuş olan son Mağribi hanedanıdır. Kuzey Afrika’lı Arap ve Berberilerden oluşan Müslüman Mağribiler tarafından eklektik bir tarz olan “mudejar” mimari tarzında inşa edilen kalenin adı da Arapça “kızıl kale” anlamını taşıyor.

El Hamra Sarayı-Granada
V.Carlos Sarayı'nın dairesel formdaki iç avlusu.

İspanya’da yaklaşık 800 yıl hüküm süren Müslüman egemenliğine son veren Hristiyan fethinden sonra El Hamra’daki camiler kiliselere dönüştürülmüş ve sarayın bir bölümü yıkılarak farklı bir mimari üslupta V.Carlos Sarayı inşa edilmiş.

İspanya’daki Müslüman egemenliği ve mudejar mimari ile ilgili birazcık daha fazla bilgi bulabileceğiniz Albaraccin yazısıma göz atmak isteyenler için hemen bir parantez açıyorum 
Albaraccin'de Ortaçağ Ruhu

Yapı bu kadar eski olunca yaşadığı tarih de uzun oluyor tabii ki. El Hamra Sarayı’nın başına gelenler henüz bitmedi... 18. yüzyılın başında artık terk edilmiş ve evsizlerin mekanı olmuş yapı. 1812 yılındaki Yarımada Savaşı’nda Fransızlar tarafından kuleleri patlatılan kale-saray, Napolyon işgalindeki dönemde ise kışla olarak kullanılmış.

El Hamra Sarayı
Sarayın Generalife bölümünden bir kesit.

Bir dönemlerin ihtişamlı yapısının sönen yıldızını tekrar parlatan ise Amerikalı bir yazar olmuş. 1828 yılında restore edilmeye başlanan saray kompleksinde kendisine bir oda tahsis edilen Washington Irving’in kaleme aldığı “El Hamra Masalları” kitabının etkisiyle, özellikle Batı’nın İspanya tarihine, İslami dönem geçmişine ve tabii ki El Hamra Sarayı’na ilgisi artmış. 1870 yılında İspanya tarafından ulusal anıt ilan edilen sarayda ve bahçelerinde yoğun bir restorasyon çalışması başlamış. Masallardan fırlamış gibi duran bu saray kompleksi ve bahçeleri 1984 yılında ise UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne eklenmiş.

Sayfamı instagram’da da takip etmek isterseniz  instagram/sezinlegez

El Hamra Sarayı'nın Mimarisi
Şehrin kurulduğu nehir vadisinden yukarı doğru bakınca tepenin üzerinde tüm ihtişamıyla duruyor surlar ve surların ardında yüklesen yapılarıyla El Hamra Sarayı. Uzaktan algılanan cüsseli fakat yalın yapısının aksine, sarayın iç mekanları ve bahçeleri; ince detaylarla adeta ilmik ilmik dokunmuş. Dünyada ortaçağ döneminden kalan tek büyük İslami saray kompleksi olma özeliğini taşıyan yapı, hala bile Avrupa’da bulunan en etkileyici mimari eserlerden biri bence.

El Hamra Sarayı
Şehirden görülen haliyle El Hamra Sarayı.


Sarayı genel olarak dört bölüme ayırmak mümkün:
1.  Alcazaba; saray kompleksinin en eski bölümü olan kale bölümü. 
2.  V. Carlos Sarayı; Hristiyanların şehri yeniden ele geçirmesinden sonra Kral Carlos tarafından yapılan ve sarayın diğer kısımlarıyla ciddi bir mimari üslup farklılığına sahip yapısı. En etkileyici yeri, dairesel formdaki iç avlusu. İki katlı yapının iç avlusunu çevreleyen çift kat kolon dizisi geometrinin de katkısıyla farklı bir estetik sunuyor.
3.  Generalife; sultanın yazlık sarayı ve bahçesini tanımlayan bölüm.
4.  Son olarak Nazari Sarayı ise kuşkusuz ki tüm yapı kompleksi içinde sizi sizden alıp, hayal alemlerine götürecek bölüm.

El Hamra Sarayı
Nazari Sarayı'nın üç boyutlu modeli (görsel kaynak: wikiarquitectura.com).

Saray, mekansal kurgu olarak iç avluların etrafında konumlanan bağımsız ünitelerden oluşuyor. Kurgulanan bu mekanlar ise birbirlerine bahçeler, kemerler veya kolon dizileriyle bağlanıyor. Mimari ile peyzajın birbirlerini çok güzel tamamladığı bu örnekte her köşe başında sizi bekleyen etkileyici bir perspektif veya manzara bulmanız çok olası.

El Hamra Sarayı
Saraydan başka bir cennet köşesi.

İslam inancının mimariye etkisinin çok net gözlemlenebileceği bir saray El Hamra. Bunu öncelikle süslemelerde görüyoruz. İslam inancında insan veya hayvan figürlerinin resmedilmesi yer almadığı için süslemelerde genellikle bitki motifleri ve tekrarlamayla yaratılan sonsuz geometrik desenler yer alıyor. Bunun yanında çok daha direkt bir örnek olarak; kaligrafik süslemeyle Arapça “Allah’tan başka galip yoktur” yazısının duvarlarını süslediği Abencerrajes Salonu gösterilebilir.

El Hamra Sarayı
Abencerrajes Salonu'ndan  kaligrafi ve süsleme örnekleri.

Gerek sarayın iç avlularında, gerekse bir cennet tavsirine dönüşen bahçelerinde yoğunlukla kullanılan su öğesi de oldukça dikkat çekici ve etkileyici. Sanırım burada yine İslam inancının mimarideki etkisi söz konusu çünkü pis sayılan durgun suyun aksine sarayda kullanılan su öğesi genelde hareket, akış halinde. Avluların ortasında veya bahçelerde, yürüyüş yollarında yer alan fıskiyeli havuzların yanı sıra mervidenlerin korkulup kısımlarında oluşturulan oluklardan akan suların sesleri ve o sıcak iklimde yarattığı serinlik hissini tahmin edersiniz... Suyun yarattığı başka bir görsel güzellik daha var ki o da yansıma! Özenle işlenmiş bina cephelerinin sudaki dalgalı yansımaları mekan algısına ayrı bir şiirsellik katıyor.

El Hamra Sarayı
Sarayın her köşesinde su görmek mümkün, merdiven korkuluklarında bile.

At nalı formundaki kemerleriyle, arabesk motifleriyle, seramikleriyle, ahşap işçiliği tavan kaplamalarıyla, mukarnas dolgu kubbe ve kemerleriyle her detayı hayranlıkla inceleyeceğiniz, o dönemin estetik anlayışı ve ustalık becerileri karşısında saygı duyacağınız bir yapı El Hamra Sarayı.

Sarayı ziyaret ettikten sonra bir de karşı tepede yer alan, eski Müslüman mahallesi olan Albayzin’i ziyaret etmeden dönmeyin. Dar, yokuş sokaklarından yürüyerek varacağınız meydan ve seyir terası El Hamra Sarayı’nın ihtişamını izlemek için en güzel noktalardan biri.

Granada
Eski Müslüman mahallesi Albayzin'den hareketli bir meydan.

El Hamra Sarayı Ziyareti ve Biletleri
El Hamra Sarayı’nın bu güzelliği yanında bir de kusuru var ki o da bu güzelliğe olan yoğun talep! Bu kadar saraydan bahsettikten sonra bir de olası ziyaretinizi kolaylaştıracak bazı detaylar vereyim (tabii ki bu olası ziyaretiniz ne zaman olabilir bunu henüz kestiremiyoruz covid-19 yüzünden ama hayal kurmak bedava:)

El Hamra Sarayı
Sarayın pencerelerinden bir manzara.


Sarayı ziyaret etmek için satılan giriş biletlerinin günlük bir limiti bulunuyor. Günlük satılan 6600 biletin en az 2000 tanesi o gün bilet satış ofisi tarafından; sabah ve öğleden sonra seansı olmak üzere satılıyor. Turist sezonunun yüksek olduğu haziran, temmuz, ağustos ve eylül aylarında bilet bulabilmek için çok erkenden sıraya girmeniz gerekiyor. Bir şehir efsanesine dönen bu yoğunluğu bizzat yaşamışlığım var. Gecenin bir vakti uyku tulumlarımızla sarayın giriş kapısının önüne gidip, orada çoktan beklemekte olan kalabalığı görene kadar bu anlatılanın gerçekliğine ben de pek inanmıyordum açıkçası. Ama gerçekmiş!

El Hamra Sarayı
Küçük başarılarda o gün: geceden bekleyip bilet almayı başarmak.

Geceden veya sabahın erken saatlerinde gişenin açılmasını beklemek dışında erken rezervasyonla da biletlerinizi almak mümkün. Bir yıl öncesine kadar www.alhambratickets.com internet sayfası üzerinden online rezervasyon yapmanız mümkün. Diğer seçenekler ise İspanyol bankası Caixa Bank aracılığıyla mümkün: telefonla rezervasyon servisini kullanmak veya herhangi bir banka şubesinden bireysel olarak biletinizi satın almak şeklinde. İnternet veya telefonla rezervasyon için visa, mastercard veya eurocard sahibi olmanız gerekiyor. Size verilen rezervasyon numarası ve pasaportunuz, kimlik kartınız veya kredi kartınızla sarayın önündeki bilet ofisinden ziyaret günü biletinizi alıp bu masal sarayını gezmeye başlayabilirsiniz.

Bilet bulma konusunda tüyoları da aktardıktan sonra bize düşen; evlerimizde sakince hayatın eski ritmine dönmesini beklemek ve hayal kurmak! Umarım keyifli bir yazı olmuştur sizin için.

Güncel yazılardan haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımı takip edebilirsiniz 
 instagram/sezinlegez
→ facebook/sezinlegez

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğüm Diğer Yazılar

X

Facebook Sayfamızı Beğenin!

facebook.com/sezinlegez